Apamer Aktüel Psikolojik Araştırmalar ve Eğitim Merkezi tarafından organize edilen 6 modüllük Cinsel Terapi Eğitimi 22 Eylül 2018 - 24 Şubat 2019 tarihleri arasında yapılacak.
Psikiyatri Hekimi Prof. Dr. Cebrail Kısa tarafından verilecek olan eğitimin ayrıntıları şöyle:
Giriş
Cins, cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel rol, cinsel yönelim, erotizm, haz, yakınlık ve üreme gibi kavramları içinde barındıran cinsellik, her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olarak tanımlanır. Cinsel olarak sağlıklı olmak ise "cinsellikle ilgili olarak biyolojik, fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali" durumudur.
Cinsellik, çoğu insan tarafından yaşanabilecek, en güzel zihinsel ve bedensel eylemlerin bir bütünü olarak kabul edilir. Kişilerarası ulaşılabilirliğin özel bir halidir. İnsan hayatında kişisel ve cinsel özgüven algısı, olumlu cinsel duygular, cinsel konuşma ve davranış olarak ifade bulur. Kişilerin cinsellik algıları kendilerinin kişisel özelliklerinden ve içinde yaşanılan kültürel yapıdan olumlu ya da olumsuz yönde kolayca etkilenebilmektedir.
Cinsel sorunlar her toplumda ve kültürde ortaya çıkabilmektedir. Özellikle de cinsel bilgi ve eğitim desteğinin yetersiz olduğu korumacı kültürlerde daha yüksek oranda görülmektedir. Bu toplumlarda kadınların büyük bir kısmı evlendikleri ilk gece, cinsel birleşmenin olup olmayacağı, çok kanlı ve ağrılı olacağı duygularıyla büyük bir korku yaşarlar. Aynı şekilde erkekler de sertleşmeyi sağlayıp sağlayamayacakları ve cinsel birleşmeyi gerçekleştirip gerçekleştiremeyecekleri konusunda performans kaygısı yaşarlar. Bu olumsuzlukların yanı sıra büyük beklentilerin olduğu bu gecede aile üyelerinin cinsel birleşmenin sağlandığının bir göstergesi olarak kabul edilen kanlı çarşafı bekleme ritüelleri çift ve bazen de yakınları için başka bir olumsuzluk kaynağı olmaktadır. Ayrıca toplumda cinsellik, cinsel fizyoloji ve anatomi, kadın ve erkek cinselliği, mastürbasyon ve orgazm konularında yaygın olan cinsel yanlış inançlar da cinsel sorunların gelişiminde ve ortaya çıkmasında önemli etkenlerdir.
Ülkemizde de toplumun cinsel hayata ve cinsel sorunlara yaklaşımı, her geçen gün değişmekte ve gelişmektedir. Bu değişim ve gelişmenin ana itici gücü ise kadınlar için daha fazla olmakla beraber, hem erkek hem de kadının toplumsal ve cinsel alandaki rolünün giderek farklılaşması ve değer kazanmasıdır. Batılı toplumlarda geçmiş yıllarda cinsel istekleri nedeniyle suçluluk duyan insanlar, şimdilerde ise iyi sevişebilme ve orgazm olabilme konularında kendilerini sorgular ve eğitir hale geldiler. Buna karşın ülkemizde ve daha doğudaki toplumlarda göreli olarak erkek cinselliği biraz daha özgürlük alanı bulsa da hem kadın hem de erkek cinselliği üzerindeki baskıcı tutum halen devam etmektedir. Bütün dünyada benzerlikler olsa da özellikle de korumacı ve bireysel var olmaya engel kültürlerde yetişen bireyler; kadınlar, erkekler, çocuklar, ergenler, yetişkinler ve yaşlılar dile getirmekte zorlandıkları birçok cinsel sorundan/zorlanmadan muzdarip olmaktadırlar. Cinsel sorunlar kişinin cinsel alanda sorun yaşamasının yanı sıra ruhsal yapının bütünlüğünün bozulmasına yol açarak psikolojik sorunlara ve kişilerarası yakın ilişkilerde zorluklar yaşamasına da neden olur.
Cinsel sorunların çözümünde uygulanan cinsel terapide; duygusal, bilişsel ve davranışçı uygulamalarla eşlerin cinsellik, cinsel anatomi ve fizyoloji, kadın ve erkek cinselliği, mastürbasyon ve orgazm konusunda bilgilendirilmeleri ve bu konuda farkındalıklarının oluşması sağlanır. Aynı zamanda cinsellik konusundaki yanlış bilgilenmeler düzeltilerek çiftin ilişkisinde cinselliğin ön plana geldiği yeni bir etkileşim tarzı oluşturulur. Cinsellik duygusal bir yakın ilişki zemininde gelişir. Bundan dolayıda cinsel sorunların gelişmesinden sorumlu duygu, düşünce ve davranış biçimlerinin belirlenmesi, bunların eşler tarafından anlaşılması ve bunları değiştirme çalışmaları seansta ve evde "ev çalışmalarıyla" yapılır.
EĞİTİM AYRINTILARI İÇİN TIKLAYINIZ
EĞİTİM AFİŞİ